ASSOS TARİHİ
Assos çok özel bir coğrafya... Zeytin ağaçları, balıkçı tekneleri, taş evler, turkuaz renkli deniz ve dantel gibi Ege kıyıları... Assos'un kendine özgü mimarisi ve şirin lokantalarla dolu limanı. Şarap gibi bir tatlı hava... Balığı ve kalamarıyla ünlü Assos, aynı zamanda ünlü filozof Aristoteles'in burada evlenmesine neden olacak güzellikte bir cennet. Assos ya da günümüzdeki adıyla Behramkale (Behramköy), Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde M.Ö. 1000'li yıllardan bu yana, yaklaşık 3 bin yıldır etkinliğini sürdüren bir yerleşim yeri. Aynı zamanda Assos, Çanakkale'de yer alan yüzlerce antik yerleşimin en önemlilerinden biri.
Assos'un M.Ö. 1000 yıllarında Lesbos (Midilli) Adası'ndan gelen Methymnalılar tarafından kurulduğu biliniyor. M.Ö 6. yüzyılda Lidyalılar'ın ve Persler'in egemenliğine giren Assos, M.Ö. 5. yüzyılda birçok Anadolu kenti gibi Attik Delos Deniz Birliği'ne üye olmuş. Büyük İskender'in Asya seferi ile Makedonya hakimiyetine giren kent, İskender'in ölümünden sonra sırasıyla Bergama Krallığı, Roma İmparatorluğu ve Bizans hakimiyetine girmiş ve I. Murat döneminde Osmanlı topraklarına katılmış.
Assos'un en önemli tarihi yapısı kuşkusuz Athena Tapınağı'dır. M.Ö. 530 yılında, Akropol'ün en yüksek yerine (236 metre yüksekte) kurulmuş olan Athena Tapınağı, dorik üslupta olmasına karşın, İyon üslubunun özelliği olan çatıaltı frizine sahip. Tapınağın arasından sızan ay ışığının ve yıkıntılar arasından doğan günün ilk ışıklarının muhteşem görüntüsü, Edremit Körfezi'nin manzarası ile birleştiğinde ortaya çıkan görsel ihtişam kelimelerle ifade edilemez. İşte o zaman neden tapınak için bu harika mekanın seçildiğini anlarsınız.