GARGARA TARİHİ
Homeros'un İlyada Destanı'nda Tanrılar Tanrısı Zeus der ki: "Ege'nin mavisi ile İda'nın yeşili arasında öyle bir yer vardır ki; orada keskin kekik kokuları içinde lezzetli zeytin çeşitleri ile yaptığım kahvaltının tadını hiçbir yerde bulamadım. İşte orası GARGARON' dur." Gargaron, Küçükkuyu' nun antik adıdır. Homeros, İlyada'sında: "Assos'tan doğuya doğru gidildiğinde Adramyttion Körfezi'ni (Edremit Körfezi) oluşturan bir burun vardır ki buraya Gargara denir." der. Antik ismi Gargaron olan Küçükkuyu' nun tarihi M.Ö. 9. yüzyıla kadar gitmektedir. Gargara ismini de İda Dağı'nın Gargara Tepesi'nden almıştır. Homeros'un İlyada Destanı'nda Gargara'dan çok sık bahsedilmektedir ve Gargaron'un bulunduğu yerden bahsedilirken "Assos'tan doğuya doğru gidildiğinde Adramyttion (Edremit) Körfezi'ni oluşturan bir burun üzerinden gelinir." denmektedir.
Küçükkuyu, M.Ö.6. yüzyılda Lydna, M.Ö. 546 da ise Pers egemenliğine geçer. M.Ö. 494 yılında Miletos kenti tümüyle tahrip edildiğinden, Miletos'tan Gargara'ya çok sayıda göçmen getirilmiştir. M.Ö. 480 yıllarında Atina'yı da egemenliği altına almak üzere yola çıkan Pers Kralı'nın Küçükkuyu'da bir gece konakladığı, ancak aniden bastıran fırtına yüzünden pek çok askerini kaybettiği de rivayet olunmaktadır. Küçükkuyu M.Ö. 241-133 yılları arasında ise Pergamon (Bergama) Krallığı'nın egemenliği altında kalmıştır. Küçükkuyu yöresinin, tarihin her döneminde yerleşime tabi tutulduğu bilinmekle beraber; henüz tarihi geçmişi ile ilgili ayrıntılı çalışmalar yapılmamıştır. Bu sebeple antik Gargara şehrinin yeri de tam olarak bilinememektedir. Ancak 1998 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Gargara'nın yeri ile ilgili bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırma sonucunda; ilk yerinin Nusratlı Köyü'nün kuzeyindeki Kocakaya Tepe olduğu, daha sonra ise Arıklı Köyü'nün doğusundaki Zindan Tepe'ye taşındığı tespit edilmiştir. Her iki tepede de bu araştırma sonucunu doğrulayacak tarihi kalıntılara rastlanmıştır.